-
1 götürmek
( evine nach Hause) bringen; Kind ( okula zur Schule) bringen; Waren transportieren; (-e) zu einem Ergebnis führen; (-e jemandem) Grüße bestellen, ausrichten; jemandem den Rest geben, jemanden fertig machen; Krankheit jemanden dahinraffen; Kugel z.B. jemandem das Bein wegreißen; Mauer umreißen, wegspülen (durch Wasser); Gewinn, Überschuss ausgleichen, zunichte machen; Slang: jemanden abschleppen;alıp götürmek jemanden (ergreifen und) abführen;başarıya götürmek zum Erfolg führen;-e selam götürmek jemandem Grüße bestellen, ausrichten;-i sofraya götürmek jemanden zu Tisch führen;şaka götürmemek keinen Spaß verstehen -
2 almak
almak <- ır> nehmen (-i A); (satın \almak) kaufen; MED ilaç einnehmen; MED organ, cenin entfernen; iş, öğüt, izin vs bekommen; (kabul etmek) annehmen; (elde etmek) erzielen; ürün einbringen; koku vs wahrnehmen; kız zur Frau ( oder als Schwiegertochter) nehmen; ölçü nehmen; kiracı aufnehmen; in ein Verzeichnis vs (çekmek) rücken, verschieben; radyo vs empfangen; şehir einnehmen; nehir mit sich fortreißen; içerebilmek fassen;banda almak aufs Band aufnehmen;sağa almak nach rechts verschieben; rechts anhalten;su almak leck sein;şakaya almak als Scherz auffassen;omuzlarına almak sich (D) überwerfen; schultern;alıp götürmek wegtragen, abfahren, abtransportieren;-in b-le bir alıp veremediği var/olmak mit jemandem nicht auskommen können;alıp yürümek um sich greifen;al sana …!, alın size …! da haben wir …!; -
3 aparmak
vt
См. также в других словарях:
sürüklemek — i 1) Bir şeyi yerden kaldırmadan iterek veya çekerek götürmek Prenses koluma girdi, sürüklercesine büfeye götürdü. A. Gündüz 2) Akarsu alıp götürmek Sakarya nehri kırılmış söğüt dallarını, saman çöplerini sürüklüyordu. A. İlhan 3) mec. İstekli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
aparmak — i, hlk. 1) Almak, alıp götürmek Geçme namert köprüsünden, ko aparsın su seni. Evliya Çelebi 2) argo Gizlice almak, alıp kaçmak, çalmak Sözü geçen para ehemmiyetsiz bir şeydi ve müdür muavini, onu çok ustalıkla aparmıştı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
sürümek — i 1) Bir şeyi yerden kaldırmaksızın çekerek, iterek götürmek, sürüklemek 2) Hafif bir şeyi sürüklemek Eteğini sürümek. Duvağını sürümek. 3) Herhangi bir sebepten dolayı güçlükle yürümek 4) Bir şeyi peşine takmak, alıp götürmek Diyar diyar beni… … Çağatay Osmanlı Sözlük
omuzlamak — i 1) Omzuna almak 2) Omzuyla dayayıp itmek 3) mec. Destek vermek Adam olanı bir defa omuzlamak yeter. 4) mec. Bir iş veya görevi yüklenmek, sorumluluk almak 5) argo Alıp götürmek, sırtlayıp kaçırmak, aşırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
soymak — i, ar 1) Bir şeyin üzerinden kabuk, deri, zar vb.ni çıkarmak Takkesini geçirmiş, entarisini kuşanmış, elma soyuyordu. A. Gündüz 2) Birinin giysilerini çıkarmak Yaralıyı soyuyor ve ilk tedaviye başlıyorum. R. N. Güntekin 3) Birinin üstünde,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
silip süpürmek — 1) evi, ortalığı temizlemek 2) ne var ne yoksa hepsini yemek Büyükdere den yanına bir sepet kiraz aldığı vakit, sandalda bütün kirazı silip süpürür. S. Birsel 3) ne var ne yok hepsini alıp götürmek veya yok etmek Bu, nereden ve kimden geldiği… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kız kaçırmak — bir kızı kendinin veya ailesinin rızası olmadan alıp götürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
başı zapt olunmamak — (atın) (at) binicisini alıp götürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
AVR — Bir kimseyi kör etme. * A ver kılma. Bir şeyi alıp götürmek. * Telef etme. * Gözsüzlük … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
almak — i, ır 1) Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) i, den Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak Çocuğu okuldan aldı. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaldırmak — i 1) Bulunduğu yerden almak Örtüyü masanın üzerinden kaldır. 2) Yukarı doğru hareket ettirmek Gözlerini yüzüme kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık. S. F. Abasıyanık 3) Yükseltmek Duvarı bir metre daha kaldırmalı. 4) nsz Ürün toplamak, taşımak… … Çağatay Osmanlı Sözlük